Lazer Tedavisi
Lazerle Cilt Tedavisi
Cildin lazerle tedavisi yeni ve çok etkili bir metot olup, birçok cilt rahatsızlıklarında uygulanır.
Cilt İnsan derisi yandaki şematik resimde görüldüğü gibi birkaç tabakadan oluşmuştur. Gözle görünen en dış tabaka epidermis adını alır. Epidermisde birçok tabaka ve çok sayıda hücrelerden oluşmuştur. Epidermisin bazal tabakasında sürekli oluşan hücreler devamlı yenilenerek epidermisin en dış tabakasındaki hayatîyetini kaybeden hücrelerin yerini alırlar. Epidermisin altında dermis adı verilen tabaka yer alır. Bu tabaka kollagen doku ve damarlardan oluşmuştur. Epidermisin beslenmesi dermis tabakasındaki damarsal yapılar aracılığıyladır. Dermisin altında destek görevi gören deri altı yağ dokusu bulunur.
Lazer Göz Tedavisi ve Fiyatları
Göz hastalıklarının artık pek çoğu yeni geliştirilen lazer tedavi yöntemleriyle tedavi edilebiliyor. Gözde lazer tedavisi ülkemizde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler başta olmak üzere bir çok şehrimizde bulunan özel göz hastaneleri aracılığıyla uygulanmakta olup tedavi son derece kolay bir şekilde yapılmaktadır. Genel olarak yaklaşık 20 dakikalık bir operasyon sonucunda kişi miyop, hipermetrop, astigmat ve katarakt gibi bir çok göz kusurundan kolaylıkla kurtulabilmektedir. Gözde Lazer Tedavisi Fiyatlarıysa operasyonun gerçekleştiği hastaneye ve operasyonu gerçekleştirecek olan göz hekimine bağlı olarak oldukça farklı seçeneklere sahiptir. Burada önemli olan gözlerinizi emanet edeceğiniz hastane ameliyathanesinin steril olması ve ameliyatınızı gerçekleştirecek olan göz doktorunun bu konuda uzman bir kişi olmasıdır. Steril olmayan yerlerde yapılan göz ameliyatlarının sonrasında gözün enfeksiyon kapması sonucu bir çok komplikasyon gelişebilir ve gözün kaybedilme riski ortaya çıkar.
Lazerle Hemoroid (Basur) Tedavisi
Bir anlamda ışıkla tedavi demektir. Yüksek ısı taşıyan ışık hemoroid memesine odaklanır ısınan memede 2-4 mm derinlik ve 6-8 mm genişliğinde termal doku hasarı oluşur. Ağrı sinirlerinin bittiği alanda çalışıldı için hasta bu yanmayı hafif bir şekilde hisseder. Hemoroid memesindeki bu yanma aynı zamanda o bölgedeki genişleyip varisleşmiş damarları da yaktığından hacmi küçülür. Derin plana ilerleyen bu kontrollü yanık zayıflamış bu alanda yeni ve sağlıklı bir doku oluşmasını sağlar.
Kalın barsağın son kısmının çevresel dokuya yapışmasıyla (fixasyon etkisi) hemoroide eşlik eden makat sarkması da düzelmiş olur. Hemoroidde kanama varsa kanayan damarlarda pıhtı oluşacağından kanama uygulama anında durur.
Lazerle ameliyatsız hemoroit tedavisinde:
Uygulamadan sonra ağrı olmadığından kişi hemen işine dönebilir
Uygulama ağrısız olduğundan narkoz gerektirmez
Kanama ya hiç olmaz ya da ameliyata kıyasla belirgin ölçüde az olur
Tedavide neşter gibi kesici alet kullanılmadığından kaslar hasar görmez
Makat kasları kesilmediğinden dışkı ve gaz tutamama problemi yaşanmaz.
Geniş doku çıkarmak gerekmediğinden makat darlığı gelişmez.
Ayrıca tedavi ayaktan uygulandığından hasta aynı gün işine dönebilmektedir. Ameliyattan sonra 2 ay süren istirahat süresi ameliyatsız tedavilerde 1 gün sürmektadir. Yapılan ameliyata bağlı olarak tekrarlama olasılığı yakınlarındayken lazerle tedavide etkilenen doku daha kontrollü olduğundan tekrarlama olasılığı çok azdır. Ameliyatsız tedavi narkoz, ameliyathane şartları ve hastanede yatmayı gerektirmediğinden daha ekonomiktir.8-10 dakika süren tedavi boyunca hasta 2 kişiyle muhatap olmakta ve tedirginlik yaşamamaktadır ve bu durum utanma duygusu nedeniyle tedavisini erteleyen hastalar için iyi bir seçenek olmaktadır.
Lazerle Belfıtığı Tedavisi
MLS Laser terapisiyle uygulama yapılan bölgede; ağrı, enflamasyon ve ödem ortadan kalkar. Enflamasyon, tüm doku derinliğiyle yok edilerek tablonun düzelmesi ve güçlü analgezik etkiyle ağrının ortadan kalkması sağlanır. Derin yapılardaki kas lezyonları, lif zedelenmeleri, kıkırdak dokusu ve bağ dokusu harabiyetleri MLS Laser terapiyle onarılır. Dolayısıyla MLS Laser terapi, ameliyatsız ve anestezisiz bir yöntem olduğundan bel ve boyun fıtığında çığır açacak bir tedavi unsuru durumuna gelmiştir.
Bel fıtığı, belde hissedilen ve belden ya da kalçadan başlayıp ayaklara kadar yayılan şiddetli ağrılarla karekterizedir. Ağrılar bazen dayanılmaz düzeyde olabilir. Kişinin hareketlerini çok kısıtlayabilir. Öksürme ve hapşırma gibi eylemler ağrılarda artmaya neden olabilir. Özellikle her şeyin mekanikleştiği, kasların artık eskisi kadar kullanılmadığı günümüzde bel ve boyun fıtıkları giderek artış göstermektedir. Modern hayatın yaşam kolaylıkları kaslarımızı olabildiğince az kullanmamıza neden olarak adeta bel ve boyun fıtıklarına davetiye çıkarmaktadır. Omurlar arasında ortasında jelimsi kauçuk kıvamında bir maddenin bulunduğu yuvarlak kıkırdakımsı çekirdekler vardır. Bu kıkırdak çekirdekler herhangi bir nedenle aşındığında ortasında bulunan kauçuk jelatimsi doku kendine yol bularak dışa doğru hareketlenir. Böylece sinir kökleri dışa doğru taşan bu oluşum tarafından sıkıştırılır. Sonuçta fıtıklanma oluşur.
Bel fıtığı tedavisinde Laser yöntemi 2 şekilde yapılır;
1- Endoskopik yöntem
2. Perkütan yöntem
endoskopik yöntem bir cerrahi girişimdir. Sinir basısına neden olan fıtıklanmanın laserle yakılması esasına dayanır (laser diskektomi). Fakat bu yöntem de ulaşım alanı dardır ve sadece 1 tek sinir kökü basıdan kurtarılabilir. Oysa, perkutan yöntem de vucuda herhangi bir iğne vs sokulmaz. Etki alanı geniştir. Sadece bir sinir kökü değil en az 3-4 sinir köküne birden maruz kalınan baskı ve ödemden kurtarma uygulaması vardır. Birden çok seanslar halinde uygulanır. Sadece bir defa uygulanabilecek bir yöntem olmadığı ve seanslar halinde uygulandığı için tedavide başarı şansı yüksektir. Endoskopik yöntem ise anestezi altında yapılan pahalı bir yöntem olduğu için bir defa dan fazla yapılma imkanı pek yoktur. Endoskopik yöntem de sinir yapışıklığı ve endoskopi sırasında çevredeki damarsal yapılara zarar verilebilme olasılığı her zaman söz konusudur. Bizim uyguladığımız perkutan yöntem deyse hem daha geniş bir bölgenin tedavisi yapılabilir hem de acısız, sızısız bir uygulamadır.
MLS Laser tedavisiyle bel ve boyun fıtığı tedavisinin ameliyatlara da üstünlüğü vardır. Çünkü bel ya da boyun fıtığı ameliyatı olan bir kişinin kendine gelerek tamamen eski normal düzene girebilmesi neredeyse 6 ayı bulmaktadır. Ayrıca ameliyat ve anestezi komplikasyonları bulunmaktadır. Kişi sonuç de bedensel bir yara almakta özellikle omurlar üzerinde uzunca bir bölge de operasyon izi ya da skatrisiyle hayat boyu yaşamaya mahkum olmaktadır. Bir çok hastada ameliyat bölgesinin hassasiyetinden ötürü nüks yani tekrarlamalar olmakta, aynı kişi aynı bel fıtığından 3-5 defa ameliyat olabilmektedir. Her bir ameliyat ayrı bir travma olduğundan üst üste ameliyat olanlar giderek normal yaşam aktivitelerini kaybetmekte ve malul duruma gelmektedirler.
Oysa günümüzde neredeyse her bel fıtığında akla ilk gelen ameliyat olmaktadır. Buna karşılık ameliyatlar ancak acil durumlarda ani düşük ayak geliştiğinde ya da sfinkter fonksiyon kayıplarında ilk seçenek olmalıdır. Maalesef günümüzde bel fıtığı ameliyatlarının çok büyük bir oranı gereksiz yere yapılmaktadır. MLS Laser terapisiyle uygulama yapılan bölgede; ağrı, enflamasyon ve ödem ortadan kalkar. Enflamasyon, tüm doku derinliğiyle yok edilerek tablonun düzelmesi ve güçlü analgezik etkiyle ağrının ortadan kalkması sağlanır. Derin yapılardaki kas lezyonları, lif zedelenmeleri, kıkırdak dokusu ve bağ dokusu harabiyetleri MLS Laser terapiyle onarılır. Dolayısıyla MLS Laser terapi, ameliyatsız ve anestezisiz bir yöntem olduğundan bel ve boyun fıtığında çığır açacak bir tedavi unsuru durumuna gelmiştir.
Başka Hangi Hastalıklar Lazerle Tedavi Edilebilir?
Prensip olarak bütün cilt hastalıkları lazerle tedavi edilebilir. Günümüzde en çok aşağıdaki rahatsızlıklarda uygulanmaktadır;
- Kapiller Hemanjiom, Telenjektaziler
- Kahverengi, siyah ve mor benler
- Pigment değişiklikleri
- Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri
- Siğiller
- Kıllanmalar (Lazer Epilasyon ile)
- Yaşlanmayla ilgili kırışıklıklar
- Nedbe dokuları
- Dövmelerin silinmesi
Cilt Yenileme (Skin Recurfacing)
Lazerle cilt yenileme estetik cerrahide yeni ve başarıyla uygulanan bir metot olup ilk olarak Amerika'da geliştirilmiştir. Lazerle cilt yenileme uygun lazer cihazıyla bilgisayar kontrolünde kırışıklıkları gidermek ve cildi tazelemek prensibine dayanır. Bu amaçla karbondioksit lazer kullanılmaktadır. Lazerle cilt yenilemede en üstten çok ince bir tabaka kaldırılarak cildin düzleştirilmesi ve aynı zamanda özel bir teknikle kollagen dokunun gerginleştirilmesi sağlanarak kırışıklıklar yok edilir. Tedaviden sonraki günlerde lazerle tedavi edilen ciltte yeni kollagen doku oluşumu ve daha genç, su tutma yeteneği yüksek hücreler oluşarak cildin tazelik ve gerginlik kazandığı görülür.